Hangi Çalışma Modeli İdeal: Evden mi Ofisten mi?

Günümüz çalışma koşullarında köklü değişimlerin yaşandığı bir gerçek. Teknolojinin gelişmesi ve iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, ofisten çalışmanın yanı sıra evden çalışma da hem işverenlerin hem de çalışanların seçenekleri arasına yerleşti. Remote ve Hibrit gibi modellerin ofiste çalışmaya kıyasla daha iyi ya da daha kötü olduğunu direkt söylemek mantıklı değil, fakat yapılması gereken, hangi noktada taraflar için maksimum verim elde edildiğini saptayarak karar vermek. Mevcut koşulları değerlendirerek işlevsel olup olmadığına dair yorum yapmak daha doğru olacaktır.

Bir işletme topyekûn evden çalışma kararı alabilir, bazı departmanlara / kişilere özel Home Office yapısını da uygulayabilir yahut Hibrit sistem ile yarı ofisten yarı evden çalışma şeklinde bir düzeni de benimseyebilir. Eklemek de gerek, bugünün iş koşulları özelinde değerlendirildiğinde, ofisten çalışmanın pek çok kurum ve kuruluş açısından daha verimli olduğu kanaati daha yaygın.

Uzaktan çalışmayı bilhassa çalışanlar avantajlı olarak değerlendirse de esasen işin iç yüzü her zaman pozitif olmayabiliyor. Zaman yönetimi, organizasyon yeteneği, iletişim gücü gibi faktörler devreye giriyor. Bu da süreci bir sonuca evriltiyor: Uzaktan çalışma, deneyim ve yetkinlik gerektiren bir alan. Şirketler açısından da benzer bir neticeye ulaşılıyor denebilir. Çalışanların performans değerlendirmesi, iş takibatının doğru yapılması, koordinasyonun doğru işlemesi, iletişimin aksamaması, gecikme ve hataların yaşanmaması, departmanlar arası etkileşimin aksamaması vb. pek çok unsuru hesaba katmak gerek.

OpenAI CEO’su Sam Altman, uzaktan çalışmanın bir hata olduğuna vurgu yapıyor. Çalışanların evde odaklanma sorunu yaşamasından internetin olmayabileceğine, ev içi gürültüsünden evde çalışanların evin diğer işlerle ilgilenebileceğine yönelik algısına değin pek çok kalemin çalışma verimliliğini negatif etkileyeceğini belirtiyor, ki bunlar çok doğru. Doğru altyapı ve düzgün şekilde uygulanabilirlik olduğunda uzaktan çalışma iyi bir seçenek olacak fakat bugün için bunların eksiksiz sağlanabiliyor olduğunu söylemek ne yazık ki mümkün değil.

İdeal Ortamı Belirlemek

Ofiste çalışmak her koşulda en iyisidir diye düşünmemek ve özgür temellerde düşünerek ideal sonuca erişmek en akıllıca olandır. Kurum ilkin kapasitesini ve denetim kabiliyetini göz önünde bulundurmalıdır. Örneğin, zaman yönetimi, iş takibi gibi program ve uygulamalar kullanmıyorsa ya da işleyişi organize etme konusunda sorunlar yaşıyorsa uzaktan çalışma kötü sonuçlanabilir. Fakat halihazırda içerde bir düzen varsa, kimlerin ya da hangi departmanların remote çalışmaya uygun olabileceğini düşünmeye başlamak gerek.

Örneğin, sağlık turizmi ajansım New Health Media’da ofiste çalışma kültürü hakim. Reklamcı ekipten tasarımcı ekibe değin herkes tam gün çalışma standardına göre ofise gelip gidiyor. Bununla birlikte, şirketin yazılım ekibi uzaktan çalışıyor. Yazılım alanında en verimli şekilde çalışmanın bu model olduğu kanaatine varmış olmamız her departman aynı şekilde koordine edilir anlamına gelmiyor. Sanat tasarımı ekibinin örneğin, ofiste olması ve hem takım hem de genel ekip arkadaşları ile iletişim halinde olması gerekiyor. Kreatif süreçlerin tümü için benzer şekilde düşünmek gerekebileceğini de hesap etmek gerek.

Bununla birlikte, bir diğer kuruluşum olan BF Productions video prodüksiyon ajansında da kimi çalışanlar uzaktan kimileri ofisten devam ediyor. Tekrar etmek gerekirse, dikkate değer olan hem iş hem de çalışan verimliliğini göz önünde bulundurmak ve hangi çalışma yöntemi tercih edilirse edilsin burayı en iyi şekilde yönetebilmek, idare edebilmek. En nihayetinde özel sektör kamudan daha farklı bir işleyişe sahip ve insanları motamot ofiste tutmaktansa çözümcül yaklaşıp en ideal olan yöntemi belirleme özgürlüğünü değerlendirmek en iyisi.

Ofis Ortamında Çalışmanın Artıları

Ofiste çalışmanın, yukarıda da bahsettiğim gibi, çalışan ve işyeri açısından farklı etkileri var, avantajlar da bu şekilde. Ofis şartları çalışanlar için elverişli hale getirildikten sonra faydalar birbirini takip ediyor.

Çalışanlar, işlerine daha iyi odaklanabiliyor, çünkü evde çalışırken karşılaşılabilen dikkat dağıtıcı unsurlar ortadan kalkıyor. Ev işi, çocuklar, diğer ev sakinleri ve hatta kişinin kendisi dahi dikkat dağıtıcı olabiliyor. Kimi insanlar yapısı gereği, organize olabiliyor ve uzaktan çalışıyor olsa dahi en verimli olacağı şekilde çalışma alanını kurabiliyor. Ofis ise profesyonel çalışma ortamını direkt olarak sağlıyor. Ergonomik, huzurlu, keyifli bir alan sağlamak ise işverenin yapması gerekenlerin ilk sıralarında yer alıyor.

Ofis düzeninde, aynı departmanda ya da aynı projede çalışanlar arası iletişim artıyor, işbirliği kuvvetleniyor ve anlık soru ve sorunlar doğrudan ele alınabiliyor. Böylece işlere yönelik daha hızlı aksiyon almak da mümkün oluyor. Yüz yüze iletişimin gücünü unutmamak önemli. New Health Media’da İstanbul dışındaki danışanlarımızı da aralıklarla ziyaret etmeye bu sebepten ötürü özen gösteriyoruz.

9’dan 6’ya mesai saati monotonluk ve angarya gibi algılanabiliyor olsa da esasen belli bir disiplin kazandırıyor. Kendi sistemini kurabilen ve gününü yönetmeyi becerebilen kişileri dışında tutmak gerek. Çalışma alışkanlığı kazanmak herkesin kolaylıkla yapabileceği bir şey değil, ofis çalışma saatleri bu anlamda dengeleyici oluyor. Bu tür kazanılmış alışkanlıkların özel hayatı da düzene sokabilme gücü olduğunu vurgulamak önemli.

Ofisten çalışmak, iş-özel hayat dengesini sağlama konusunda ayırt edici olabiliyor. Evden çalışmak, iş ve özel yaşam arasındaki sınırları bulanıklaştırabiliyor fakat ofiste çalışmak iş ve özel yaşamı daha net bir şekilde ayrıştırmaya yardımcı oluyor.

Ofiste, çalışanlar iş için gerekli tüm kaynaklara erişebiliyor ve profesyonel bir atmosferde çalışma imkanı buluyor. Ayrıca, bir ofis ortamında birlikte olmak ekip ruhunu ve sosyal ilişkileri de güçlendiriyor. Aynı ofiste çalışan ekip üyeleri, birbirlerini daha iyi tanıyor ve birbirleriyle daha iyi iletişim kuruyor. Bu mevhum, ilişkili olarak kariyer gelişimini, network yapmayı da olumlu etkiliyor. Çünkü farklı projelerde çalışma ve yeni beceriler geliştirme fırsatı doğabiliyor.

Özetle, iş-özel hayat dengesini sağlamaktan zaman yönetimini optimize etmeye, disiplinli çalışma alışkanlığı ediminden sosyalleşmeye değin, ofis çalışma modelinin pek çok avantajı var. Fakat, işyeri standartlarını ayarlamadan insanları ofiste tutmak da doğru değil. Ayrıca, Home Office düzende verimliliği yüksek olan departman ve kişiler ile Remote çalışmak iyi bir strateji. Yazılım ekipleri gibi…

Altyapı, planlama, organizasyon, kontrol gibi süreçler sağlanıp, yönetim ve çalışan kadroları uzaktan çalışmaya adapte edilecek şekilde eğitilip donatılırsa evde çalışmak daha makul hale dahi gelebilir. Gelinen noktada, evden çalışmak beta sürüm gibi olduğundan ofis düzeninde fakat keyifli bir ortamda bir arada çalışmak, üretmek daha avantajlı.